21 Eylül 2012 Cuma

ATÖLYE NAR: Çekiliş....

merhaba
blogumu uzun zamandır ihmal ediyorum.. :(    farkındayım ama beni mazur görün.. farklı yoğunlukların içinde fırsat bulamıyorum. henüz... en kısa zamanda gerekli ilgiyi gösterebilmek temennisi ile...
bu arada belki denk gelmezsiniz ben haberdar edeyim hoş elişi ürünler yapan bir arkadaşın sitesi... ziyaret etmeniz keyifli olabilir...
iyi seyirler
esen kalın

ATÖLYE NAR: Çekiliş....: Sevgili blogdaşlarım... Okullar açıldı,bizlerde çalışmaya başladık sanıyorum.Sezon ayı Eylül ayı.... Bende bu sezona başlarken çekiliş ya...

11 Ağustos 2011 Perşembe

Badulcan...

Çok leziz, çok nefasetli ve çok bereketli bir yemektir kendileri. Üstelik en önemli özelliği; içine hiç su katılmadan pişirilmesidir. İçine konan her sebzenin kendi suyunun diğerleriyle kaynaşmasıyla lezzetlenen, için için pişen, sebzenin kendine emanet olarak aldığı suyunu, pişerken iade etmesiyle tatlanan bir yemektir. Tıpkı OLAN haline pişerek dönüşen, aldığı emanetleri vererek lezzetlenen insan gibi...

Malzemeler:

6-7 adet orta boy patlıcan (badulcan da denir)
5-6 adet sivri biber (büber de denir)
7-8 adet orta boy domates (tomtiss de denir ve Ankara'nın Ayaş ilçesinin sulu domatesi olursa tadından yenmez olur.)
5-6 diş sarmısak (sarımsak denir)
yarım su bardağı zeytinyağı

Yapılışı;

Büyükçe bir tencereye, tüm kabuklarından arındırılmış ve acı tadı böylece engellenmiş patlıcanlar, parmak kalınlığında jülyen kesilmiş olarak konur, domatesler de kabuklarından sıyrılır ve iri parçalar halinde eklenir, biberler de kesilerek ilave edilir.Kabukları soyulan sarımsaklar bıçak ile minik parçalar halinde kesilir ve yemeğe atılır. Hepsinin üstüne z. yağı dökülür, tencerenin kapağı kapatılır ve tamamen kısık ateşte bir saat pişmeye bırakılır. İlk yarım saat tencerenin kapağı hiç açılmaz ki yemek lezzetlensin, yarım saat sonunda tuzu ilave edilir, bir saat sonra ateşten alınır ve soğumaya bırakılır, bu kısmı yalan, çünkü yemek o kadar güzel olurki, soğumaya bırakılmadan ekmekle içine dalma işlemi gerçekleşir...

3 Ağustos 2011 Çarşamba

Bir ANı muhabbet... Dereotlu Sodalı Tavuk

Malzemelerimiz;
Kuşbaşı çok küçük doğranmış tavuk, baldırdan olursa çok güzel olur,
bir demet dereotu,
bir adet soğan,
bir şişe soda,

"Merhaba bu tarif Canımın içi Niliüfer Hocamdan... tarifi yolladığında dayanamadım yayınlamak istedim o da "Hiiii tabikiii canımmm benimmm" dedi :) Bende sizlerle bu güzel AŞK dolu yemeği sizlerle paylaşmak istedim... eline, yüreğine muhabbetine sağlık Nil'imm... "

Nasıl Yapılıyor?
Soğanı ince ince küpküp doğrayıp, tavada hafif ısınan yağa atarsınız, bu ikisi buluştuğunda AŞK gibi önce bir cozz sesi çıkarırlar, ünsiyet öncesi çarpışmadır aşk çarpması hatta, sonra ikisi birbiriyle kaynaşır, birbirine hemhal olur, soğan tüm sertliklerini salıverir, köşeleri yumuşayıverir hele bir de renki pembeye dönmeye başlar işte o yanmadan önceki son noktadır, o noktada hemen içeriye tavuklar girmelidir.

Kuşbaşılar soğan ve yağ ile kavrulurken (bunun için tava vog olursa pek şahane olur, yoksa da olur yani çok da şart değildir)suyunu salıp dışına, kendisini küçültürken, bir başka yerde ince doğradığınız dere otlarını bir kaşık unu ve bir şişe sodayı bir derin kase içinde iyice karıştırırsınız, ve tavukların üstüne bocalama yaparsınız sonunda, kendi halinde bir iki tıngırdamaları gayet iyidir, kaynaşıp hemhal olurlar bir süre sonra, meyyaleli bir sosa dönüşür soda, en sonunda tuzu eklersiniz, tuz bilirsiniz kendi başına asla tadı olmayan bir şeydir ne zaman canlarıyla beraber olur, onlara tad verir, sonra afiyetle yersiniz :)

canımiçisiniz

30 Mart 2011 Çarşamba

Şirin Çikolatalar



10 adet şirin çikolata için gerekli
Malzemeler;

75 gr sade damla çikolata
3 yemek kaşığı altın şurup*
75 gr beyaz damla çikolata

Şirin çikolatalarınızı bir hafta içinde tüketmelisiniz.

Uzun zaman oldu biliyorum, ihmal ettim ama bu benim arada kaçtığım bir sayfa,Eh zahmet edip sizi çikolata ile ağırlamak isterdim ama bunları ben yapmadım..Canım gibi sevdiğim arkadaşımın yeğeni Rabia’nın ellerinden bunlar. Önce davet ederken resimlerini yolladığı bu çikolataları gidince afiyetle yedim.. tabi ki tarifini de istedim.. Mutlaka denemenizi tavsiye ederim. Çok eğlenceli görüntüsünün yanında tadı da çok güzeldi. Tekrar teşekkür ederim Rabiacım ellerine sağlık…


1. Bir tavaya yaklaşık 3cm kadar su koyun. Tavayı su kaynayana kadar ısıtın ve sonra ateşten kaldırın.
2. Sade çikolatayı ısıya dayanıklı bir kaseye koyun. Fırın eldivenlerinizi takın. Kaseyi dikkatle tavanın içine koyun.
3. Çikolata eriyene kadar tahta bir kaşıkla karıştırın. Fırın eldivenlerinizle kaseyi sudan dikkatle çıkarın.
4. 1,5 çorba kaşığı altın şurup ekleyin Kasenin kenarlarına yapışmayacak koyu bir hamur haline gelene kadar karıştırın.
5. Hamur kıvamına gelen karışımı streç filme sarın. Sonra beyaz çikolatayı eritin ve daha önce olduğu gibi altın şurubun kalanını ekleyin.
6. Beyaz çikolatadan yaptığınız hamuru sa streç filme sarın. Her iki hamuruda yaklaşık 1 saat kadar buz dolabında soğutun.
7. Hamurların ikisini de buzdolabından çıkartın. Biraz yumuşaması için 10 dakika bekleyin.
8. Sade çikolata hamurunu altı parçaya kesin. parçalardan birini yeniden streç filme sararak bekletin.
9. Kalan beş parçaya ise oval bir şekil verin. Aynı işlemi beyaz çikolata hamuruna da uygulayın. Böylece toplam 10 adet oval biçimli hamur parça elde etmiş olacaksınız.
10. Baş kısın başı kör bir bıçağın sırtıyla macunun üçte biri kadar kısmını yavaşça bastırın.
11. Sonra birinci kesiğe diklemesine ikinci bir kesik atın. Streç filme sararak beklettiğiniz hamur parçasını çıkarın bu parçadan gözler ve benekler için minik toplar yapın.
İkinci kesik böceğin kanatlarını oluşturacak.
12. Çikolatalarınızı bir tabağa koyup üzerini streç filmle kaplayarak yiyeceğiniz zamana kadar buzdolabında muhafaza edin.

*ÇN: Altın şurup , şeker kamışı suyunun şekere dönüştürülmesiyle elde edilen kehribar renginde doğal bir şeker şurubudur. Tadı balı andırır. Bu şurubu bulamazsanız bal da kullanabilirsiniz.
Ben damla çikolata değil bütün çikolata kullandım . :)

Afiyet olsun

26 Eylül 2010 Pazar

Limonlu Kek





Malzemeler:
1 Paket Buğday Nişastası
3 Yumurta
1 Su Bardağı Şeker
1 Çay Bardağı Sıvı Yağ
Kabartma Tozu
Vanilya
1 Limon Kabuğu Rendesi

Kek zamanı geldiğinde pratik bir kek tarifidir bu. İçinde un olmadığı için de çok hafif bir tadı var. Ayrıca içine limon kabuğunu koymadan yapıp süper bir pasta keki elde etmiş olursunuz. Deneyin çok seveceksiniz.

Yapılışı:
Şeker ve Yumurtalar iyice çırpılır. Nişasta, yağ, kabartma tozu ve vanilya konup karıştırılır. Limon rendesi nide ekledikten sonra yağlanıp unlanmuş kek kalıbında 180 derecede ısınmış fırına konur. 30-40 dk pişirilir.
Ortalama pişirme süresi: 50 dk
Afiyet Olsun

Melemen Soslu Makarna




Malzemeler:
3 Domates
3 Yumurta
1 Kuru Soğan
5-6 Diş Sarmısak
1 Adet Sivri Biber
Tereyağ
Tuz, Karabiber, Kırmızı-Yeşil-Beyaz Top Biber
Makarna

Türk usulü melemeni çin usulü bir makarna üzerinde sunar iseniz ne olur. Bence birşey olmaz biraz uluslar arası takılmış olursunuz..:) Bende öyle yaptım. Soya fasulyesinden imal edilmiş ince kesim erişte modelinde bir çin makarnası aldım. Bunun farkı makarnalar alabildiğine uzun, pişirirken yatay derin bir tavada pek karıştırmadan hazırlayıp delikli kepçe yardımıyla servise aldım.
Ayrıca burdaki ustalık sos tarifini bana öğreten arkadaşımın dediği gibi "yumurtanın terbiyesi"nde. Yumurta tarifin kıvamını ayarlayarak tarife uygun hazırlayıp afiyet ile yerken tarçın dünyasını anmayı unutmayın lütfen.




Yapılışı:
Soğan, Sarmısağı yağda kavurun domates ve biberi de ekleyip pişirin. Yumurta zamanı geldiğinde yumurtayı eklemeden karışımı ocaktan alın. Yumurtayı bir kasede iyice çırpın. Hafif ılınmış olan malzemeye ekleyip iyice karıştırarak kısık ateşte pişirin. Pişmiş olan makarnanızın üzerinde bolca servis yapın.
Ortalama pişirme süresi: 20dk
Afiyet Olsun

Süzme Kırmızı Mercimek Çorbası

Malzemeler:
1 Su Bardağı Kırmızı Mercimek
1 Orta Boy Soğan
1 Orta Boy Patates
1 Havuç
1 Domates
1 Patlıcan
İsteğe göre az bulgur veya pirinç ben bu yaptığımda pirinç ekledim
Tuz-Nane-Fesleğen-Kırmızı-Yeşil-Beyaz Top Biber-Kırmızı Pul biber-Karabiber
Tereyağı



Kırmızı Mercimek çorbasını tarif olarak özel kılan aynı merkezden çıkarak isteğe bağlı çeşitlenebilmesi. Siz içine kemik ekleyerek et tadını sevebilir veya farklı sebze ve baharatlarla renklendirebilirsiniz. Tamamen tercihinize ve evdeki malzemelere bağlı bir durum. Ama nasıl tercih ederseniz edin "yakma durumu hariç" beğeni alan kolay kolay kimsenin hayır demediği bir çorba. Yakma durumu diyorum çünkü enteresan bir şekilde yanmaya meyil gösteren bir hali hep vardır. Karıştırmayınca çok dibini tutturdum, oradan biliyorum. :)
Eskiden mercimeklerin tane tane göründüğü zamanlar artık yok. Blender denen alet çıktı. Tüm evler restoran kıvamında süzme mercimek yapar oldu. Ama çocukluğumdan hatırlıyorum annemin el kevgiri vardı. İçinde kollu bir mekanizması olan çelikten bir kevgir. Ve annem biz seviyoruz diye binbir zahmetle çorbayı erken pişirir biraz soğuduğunda kevgirden geçirerek şimdi olduğu kadar ince kıvam olmasada süzme bir mercimek çorbası yapardı. Aslında "süzme" adı bu işlemden geliyor olsa gerek.
Ben bu çorbanın tadını beğeniyor olamamın yanısıra herşeyin yıkanıp paldır küldür tencereye atılabilir olması tarfına da bayılıyorum. Malzemeleri yıka, iri-yamuk farketmez at tencereye pişince biraz bekle ve blender yap bitsin, eh daha ne olsun..

Yapılışı:
Kırmızı mercimeği ayıklayıp yıkayın ve su ekleyerek ocağa koyun. Kaynamaya başlayınce sebzeleri yıkayıp doğrayarak içine atın. Çok iri doğrarsanız blender yaparken zorlanabilirsiniz. Suyunu kıvamına göre ayarlayın. Piştiği zaman baharatlarını atın ocaktan indirin ve soğumaya bırakın. Blender işlemini tamamladıktan sonra tereyağını bir tavada eritin nane ile yakarak çorbaya dökün. Serviste nane ve kırmızı pul biber ile servis yapın.
Ortalama pişirme süresi: 40 dk
Afiyet Olsun